29 Nisan 2010 Perşembe

AŞKA SUSAMIŞ SEVDALI DUDAKLARA ?

Seninle bir kadehe düşmüş


İki üzüm tanesiyiz biz.

Sen yapıncak kadar beyaz

Bense çal karasından da kara.

Senin umut dolaşır damarlarında

Benimse hüzün bir tanem.

Sürer bu amansız yolculuk yarınlara

Sürer gider binlerce yıllardan bu yana.

Bazen bir bozkırın yamaçlarında

Bazen bir vadide tutunuruz hayata.

Her mevsim sürgünden tanen'e yolculuk,

Son bulur sonbaharda

Köylü güzellerinin ayakları altında

Karanlıklara mahkum edilmiş

Zamansız fermantasyondur bu aşk..

Kim bilir hangi mahzende geçer kaç zaman

Kim bilir nasıl yıllanır uzun kış gecelerinde

Kuru bir meşenin koynunda

Canımızdan kan, kanımızdan mey oluruz bir gün

Aşka susamış sevdalı dudaklara



Anadolu kokar buram buram

Türküler okunur bağ bozumlarında

Rüzgarlar savurur ülkemin dört bir yanına

Damağımızda bir tat kalır yurdumuzdan

Her maşrapanın her yudumunda

Bir yangın başlar derinliklerimizde

Sonsuz istiladır bu aşk

Tepeden tırnağa bedenimizde

Sonsuz istiladır bu sevda

Bedenimizin her zerresinde

SENSİZLİK ?

Biliyor musun sensizlik ?


Sonsuz sessizlik gibi .

Topraksız kalsam ,

Susuzluğu yaşasam ,

Umurumda değil inan

Uykusuz gecelerim .





Biliyor musun yalan değil ?

Güneşi beklediğim dolunayda .

Yalan değil paslandığım ,

Dirhem dirhem

Bu kentin sokaklarında .

Yalan değil eridiğim ,

Damla damla

Sıcacık hayallerinde .

Sensizlik kadar vurmuyor ,

Yüreğimi derinlikler .

Bilmem ki nedendir ?

Durmuyor avuçlarımda zamanlar

ÖDERİM BU AŞKIN BEDELİNİ ?

Seni sevmenin bedeli


Hüzün mevsimini yaşamaksa

Kahrolmaksa geceler boyu

Acılara teslim olmaksa her şafak

Bir yaprak gibi savrulmaksa

Rüzgarların dümen suyunda

Kaybolmaksa evrende sevgilim

Öderim bu aşkın hesabını

Ne varsa yaşanmış

Hepsini benim adisyonuma yaz





Seni sevmenin sonucu

Boş kalsa da ellerim

Yansa da hasretinle bedenim

Okyanuslarda

Dalgalar gibi çırpınsam da

Kayalarda çığlık olsam

Zincirlere vurulsam da

Öderim bu aşkın hesabını

Bütün günahların

Hepsini benim adisyonuma yaz

Öderim bu aşkın hesabını

Dola saçlarını boynuma

Beni ,

Gökyüzündeki yıldızlara as

KALBİMDE AYRIDIR YERİN ?

Sevmediğimi düşünme,


Kalbimde ayrıdır yerin.

Aramasam da üzülme,

Kalbimde ayrıdır yerin.

Gönül yoldaşımsın inan.

Teselli kaynağım her an.

Bunu da bil ki her zaman,

Kalbimde ayrıdır yerin.



Derdim biter kollarında,

Bulurum huzuru yanında.

Hayatımın her anında,

Kalbimde ayrıdır yerin.





Kulak ver sesimi dinle.

İçten bir bak gözlerime.

İnanmazsan sök, hançerle.

Kalbimde ayrıdır yerin.



İnanmadın sevdiğime.

Aldırmadın sözlerime.

Bir sızı koydun yüreğime.

Kalbimde ayrıdır yerin.



Bir gün olsun doyamadım.

Bir eşini bulamadım.

Kokunu hiç unutmadım.

Kalbimde ayrıdır yerin.



Günahın varsa benim olsun.

Vicdanınsa rahat olsun.

Ayrılığın sonum olsun.

Kalbimde ayrıdır yerin

MECNUNA ÇEVİRDİN BENİ ?

Yaz güneşi gibi yaktın içimi.


Ot bile yeşermez, çöle çevirdin.

Sana hasret kalan gözlerimi,

Başkasını görmez köre çevirdin.

Biliyorsun seni beklediğimi.

Görmediğim her an, özlediğimi.

Bu kadar gönülden sevdim diye mi,

Kapında bekleyen, ele çevirdin.



Koydum avuçlarına ,al kalbimi.

İster sev, ister harca gençliğimi.

Senindir, al ruhumu, bedenimi.

Yanıp da sönmeyen köze çevirdin.



Yaşamadım ben sensiz günlerimi.

İçimde biriken yılların özlemi.

Ya sev, ya sök al benden hislerimi.

Peşinde mecnun bir kula çevirdin.

SENİN ELİNDE ?

Ağlayan gözlerimi,


Güldürmek senin elinde.

Dinmeyen göz yaşlarımı,

Dindirmek senin elinde.

Alnımda ki kötü yazımı,

İçimde bitmez sancımı,

Yüreğimdeki yangını,

Söndürmek senin elinde.



Uzayıp giden yolları,

Bitmek bilmez geceleri,

Son bulmaz ayrılıkları,

Bitirmek senin elinde.



Aydınlanan sabahları,

Karanlık dan güneşleri,

Dünyama ışıkları,

Getirmek senin elinde

YİNE YÜREGİM DESİN ?

Geleceksin diye,


Beklemekteyim.

Göz yaşlarının,

Toprakla tanıştığı yerdeyim.



Yine yüreğimde,

Hüzünler var.

Yine başımda,

Eser ayrılık rüzgarları.

Kar kaplamış şimdi,

Uzandığımız yamaçları.

Pamuk bulutlar düşmüş,

Cânım yeşilin üstüne.



Geleceksin diye,

Kadehler var masamda.

Yudumlamaktayım içkimi.

"Şerefe" deyip,

Fon dip bir nefes de.



Hayalinle oturmaktayım,

Karşı karşıya.

Yine aynı masada.

Tutmaktayım ellerini,

Olmasan da karşımda.



Bir bahar sıcaklığında,

Isıtmakta nefesin,

Dudaklarımı, ve içimi.

Bir şeyler olur.

Bir yangın başlar kanımda.

Uçar, savrulur küllerim,

Düşer bir avuç suya.



Kucağımdasın yine.

Kollarımdasın yine.

Buharlı camların içindeyiz.

Dışarıdaysa,

Uçar kar taneleri.

Düşer, her biri, bir yere.



Bir bütün olmuşuz.

Aydınlanmış yüreğimiz,

Kara gecelere inat.

Yaşıyorum işte,

Her anı, sil baştan,

Sensizliklere rağmen.

Ve halâ beklemekteyim,

Geleceksin ...

Geleceksin diye.

SANA GELDİM ?

Yakın kıldım uzakları,


Geldim işte, sana geldim.

Kırdım bağlı zincirleri,

Geldim işte, sana geldim.



Sildim gündüzü geceyi,

Aldım içimdeki sevgiyi,

Dünde koyup her şeyi,

Geldim işte, sana geldim.



Yollarım karlıdır ırak,

Yağmur, çamur, suya batarak,

Her engelleri aşarak,

Geldim işte, sana geldim.



Aç kapını, al koynuna,

Dola kolların boynuma,

Sar o yana, bir bu yana,

Geldim işte, sana geldim.



Kalmasın arada engel,

Ara bul, sende bana gel.

Aktım ırmaklar, oldum sel.

Geldim işte, sana geldim.



Kanadımı açtım uçtum.

Sana gelmek için koştum.

Sevdamla yoluna düştüm,

Geldim işte, sana geldim.



Tut kalbimi ellerinle.

Bütünleşelim seninle.

Ruhum, kanım, bedenimle,

Geldim işte, sana geldim

SENSİZ LİGİ YAŞIYORUM

Sürüklenir yorgun bedenim


Serseri ayaklarımın peşi sıra

Varır bir kumsala demirlerim

Takılırım avare martılara

Sensizliği yaşıyorum yine bu gün

Hırçın dalgalar çarparken

Başı boş zamanlara





Saçlarımda dolaşır rüzgarın eli

Tüm benliğimi hüzünler sarar

Alır gider uzak ülkelere

Alır gider düşlerim gözlerimi

Sensizliğimi yaşıyorum yine bu gün

Kumsallar teslim olurken

Hırçın dalgalara

Kumsallar teslim olurken

Hırçın dalgalara

GEL DESEM GELMEYEKSİN BİLİYORUM ?

Gel desem gelmeyeceksin biliyorum


Yine beni baş başa bırakacaksın

Gecenin karanlığı, ıssız sokaklar

Bir şişe merlot kırmızı şarap ve

Gözlerime çöreklenmiş fotoğraflarınla

Gel desem gelmeyeceksin biliyorum

Yine ben kendimi vuracağım

Yalnızlığımın kıyısına sessiz sedasız

Şiirler yazacağım kıtalar arası yolculuklar misali

Buruşturulup sokaklara atılmış kağıtlara

Şiirler yazacağım sevgilim

Bulamadığım her kalem yerine

Damarlarımdan düzinelerce renk renk

Bulamadığım her kağıt yerine

Damla damla kanımı akıtarak sokaklara

Gel desem gelmeyeceksin biliyorum

Yine saçlarından kalan son teli koklayacağım

Başımı yastığa her koyuşumda

Tenine sinen ,Akdeniz'in iyot'una

Portakal çiçekleri, akasya kokusu

Yüreğimin makilerine düşen

Yağmur kokusuna inat



Gel desem gelmeyeceksin biliyorum

Yine tek başıma, saatler süren

Şehirler arası yolculuklara çıkacağım

Dudaklarından şarkılar dinleyerek

Sabahı karşılayacağım yalnız bir adam olarak

Yorgun bir gecenin koynunda

Kayıt altına alınmış bir gecede

Kan revan içersinde ki maziyi anarken



Gel desem gelmeyeceksin biliyorum

Ben yine kendimi gömeceğim

Meçhul bir şehrin meçhul bir köşesinde

Bir otelin iki yüz beş numaralı odasına

Başımı anılara yaslayıp

Anıları yıllandırıp gönül mahzeninde

Gün batımlarını kutlayacağım

Toprak kokulu kadehlerde yudum yudum









Gel desem gelemeyeceksin biliyorum

Yine tek başıma oturacağım

Bir kumsala açılan ırmaktaki yatın güvertesinde

Masamda tek kişilik servis

Bir bardak bira soğuk bir şişe

Sonra kumsalda yürüyeceğim saatle boyu

Midye kabukları toplayacağım

Adını kumlara rengarenk yazmak için

Hırçın dalgaların sesini dinleyeceğim

Rüzgar bir kurşun gibi göğsüme işledikçe



Gel desem gelmeyeceksin biliyorum

Yine tek başıma toplayacağım anemonları

Her bahar mevsimi uzak ülkelerde

Yalnızlığımla bütünleşecek leylaklar

Kuş uçmaz kervan geçmez vadilerde

Tütün kokusu sinecek ellerime

Yine tek başıma çizeceğim yol haritasını

Akasya resimlerini, badem ağaçlarını

Zambakların fotoğraflarını

Yine bir başıma çekeceğim hayatın fotoğrafını

Senin istilan altında inim inim inlerken

Gel desem gelmeyeceksin

GÜN BATIMI ?

Sonbaharın hırçın rüzgarları,


Eser gökyüzünden gün batımı.

Düşer bir bir sarı yaprakları,

Dökülür ömrümüzün bedeninden.



Hüzünler ,sarar bir çığ gibi.

Tutuşursun,yanar, yanarsın.

Haykırmak istersin isyankar,

Oysa bir şeyler düğümlenir,

Geçmez olur boğazından.





Ağlamak istersin , çığlık çığlığa.

Duymazsın hıçkırıklarını,

Sen bile .

Erir tükenir bitersin.

Yiter kaybolur gidersin,

Asi bir sevdanın elinde.

Yiter kaybolur gidersin,

Uzaklaşan hayalin peşinde.





Zamanın son noktasındayız,

Bitiyor saatler şimdi.

Efkarlı bir şarkı çalınır,

Yosun kokulu,

Kumsal meyhanesinde.

Buram buram hasret,

Özlem tüter nağmelerinde.

Uçar sürüklenirsin,

Bir martının kanatlarında.





Dertleştiğin hırçın dalgalar;

Çarpar yüreğin gibi,

Yalçın kayalara.

Olur paramparça.

Gün batımı kuşlar öter.

Lacivert in kızıla,

Kızılın siyaha,

Siyahınsa,

Geceye karıştığı yere.





Bir martı öter gün batımı,

Gittiğin rıhtımda.

Deniz fenerinin ışıkları,

Karışırken geceye usulca.

Yıldızlar düşer suya.

Denizin gökyüzüne,

Gökyüzünün,

Akdeniz e karıştığı yerde.



Kaybolur,tükenir gidersin,

Biten sevdaların ufkunda.

Kaybolur tükenir gidersin,

Denizin,kızıl gurubu,

Yutup yok ettiği yerde.

Kaybolur tükenir gidersin,

Yüreğimde,gün batımı.

Gün batım

AŞKTI ADIN SEVGİYDİ ?

Kader mi desem yazı mı ?


Bilmem ki bunun adına.

Boş ver yürek sızımı,

Aldırma kırılan umutlarıma.

Yeter ki sen mutlu ol dünyan da,

Bense yine yaşarım

Sensiz hüzün burcun da.

Vurur yüreğimi en derinden,

Senin o zehir sözlerin.

Öldürür geceler boyu,

Yalnızlığınla hasretin.

Çekilmez olsa hayat

Zindan olsa da günlerim,

Yeter ki sen mutlu ol dünyan da,

Bense yine yaşarım

Sensiz hüzün burcun da.



Bir hataydı belki de,

Seni delicesine sevmek.

Beklemek umutla yollarını,

Ömür boyu hasret çekmek.

Ne dönüşü var

Deli sevdaların geriye,

Ne de gülüşü var

Kaderin bir kere yüzüme.

Yeter ki sen mutlu ol dünyan da,

Bense yine yaşarım

Sensiz hüzün burcun da.



Çağlayıp akmasın yaşı,

Gülsün güzel gözlerin.

Bilmesin yüreğin yası,

Neşe dolsun günlerin.

Bitse de her şey bir çırpıda ,

Ayrılsa da yollarımız.

Yeter ki sen mutlu ol dünyan da,

Bense yine yaşarım

Sensiz hüzün burcun da.
Gözlerimde sakladığım düşler götürür beni,


Denizler ötesi ülkelere.

Yoldaşım sen olursun,

Sen olursun diğer yarım.

Filizlenen umutlarım,

Sığındığım limanım,

Sen olursun diğer yarım...





Yeniden yazılır

Yarına dair ne varsa.

Yeniden çizilir rotalar okyanuslara.

Sürer gider firari yolculuğum,

Uçsuz bucaksız bozkırlarda.

Yüreğime çivilenmiş sevdalar götürür beni,

Denizler ötesi ülkelere.

Yoldaşım sen olursun,

Sen olursun diğer yarım...



Beyaz bir güvercin,

Kanadından müjdeler serper.

Bir martı şarkılar söyler çılgın aşıklara.

Sürer gider firari yolculuğum,

Denizler ötesi ülkelere.

Bir yarım sen olursun,

Bir yarım sevdan...



Uzat ellerini küçüğüm,

Uçalım mavi bulutlara.

Dolaşalım evreni,

Yürüyelim samanyolunda.

Sonra ölelim istersen

Bir avuç toprak da.



Gözlerimde sakladığım düşler götürür beni

Denizler ötesi ülkelere

Bir yarım sen olursun,

Sen olursun can yoldaşım...

AŞKTI ADIN SEVGİYDİ ?

Seni mavi ufuklara yazmıştım


Her gün batımının kızıllığında .

Aşktı adın ,sevgiydi .

Umuttun yarınlara dizilmiş sıra sıra.

Tutkuydun peşin sıra sürüklendiğim.

Koskoca bir dünyaya inat

Küçücük bir yüreğe sığdırmıştım seni.

Sevmiştim seni koşulsuz ve beklentisiz

Yaşama dair her şeyi hiçe sayarcasına.





Fark edemedim sevgilim

Sana kattığım her değerin ,

Benden çok şeyler alıp götürdüğünü.

Fark edemedim sevgilim.

İşte ben de tükendim en sonunda

Sevda denen bu amansız yolculukta .

Umutlarımı en kara gecelere gömüyorum şimdi.

Yıldızlar kayıyor avuçlarımdan bir bir .

Ellerim üşüyor Akdeniz Ağustosunda.

Maviler soluyor gözlerimde.

Eylüle hazırlanıyor içimde mevsimler .

Yağmur kokusu sarıyor yanaklarımı.

Şebnemler düşecek belki de gözbebeklerime

Sen bakışlarımdan uçup gittikçe.

Kır zincirleri seni bana bağlıyan.

Al git ne varsa unutulmamış .

Ne varsa bu aşktan arda kalan

Göm gitsin kara topraklara....



Giy beyaz kefenini haydi

Doğum günün kutlu olsun sevgilim.

Sen de karış gidenler kervanına,

Umarım kayıpsız teslim olursun menziline

Çıktığın bu son yolculukta.

Beni düşünme sakın hani olur ya

Ben zaten yalnızım her zaman bir başıma.

Çok sıkılırsam çiçeklere anlatırım seni,

Kuşlara balıklara anlatırım,

Ağaçlarla konuşurum hani.

Üşürsem kırmızıyı düşlerim içim ısınır

Ellerini tutamasam da.

Ben yüzyıllara yazmıştım bu aşkı

Yüreğime yazmıştım sevgilim.

Sırtımda çile yüreğimde sevgiydi yüküm

Sen beni kalbinde taşıyamasan da...
Sana Mecburum







Gözlerin ufkumda bir nur inan ki

En umutsuz karanlık gecelerde

Seninle kördüğüm gibiyim sanki

Çözülmek bilmeyen bilmecelerde







Seni sevip de unutmak mümkün mü?

Kalbime vurulan mühür gibisin

Ben deli divane hayat küskünü

Sen daha taptaze ömür gibisin







Sen bir leyla isen ben de mecnunum

Bir sana yangınım bir sana vurgunum

Sensiz yaşayamam anlıyor musun

Hava gibi su gibi sana mecburum







Sensin içli sevdam nazlı çiçeğim

Benim tatlı hülyam haklı gerçeğim

Bu can bu bedende var oldukça

Seni ölümüm gibi bekleyeceğim
Bu Kaçıncı Sonbahar







Şu gönül bahçemde açan kıpkızıl bir gülsün



Dönder de yüzünü bir kez bu yüzüm gülsün







Bir çıkıp gelsen ah, akan gözyaşımı silsen



Nasıl sevinir şu kalbim, nasıl sevinir bir bilsen







Sürünür gezerim sensiz, bu uzak diyarlarda



Geçip gitti seneler, gelmedin bu sonbaharda







Özlenen bir diyar gibi, bir vefalı yar gibi



Çiçekler açtırsan bahçeme, bir serin bahar gibi







Bu kaçıncı yaz geçti, kaç sonbahar bekledim